şöhret olduktan sonra beslenme şeklinizde ne gibi değişiklikler oldu?
– şakası şu; hep havyar hep havyar! Doğrusu, benim sosyal hayatımda pek bir değişiklik olmadığı için, pahalı yiyeceklerin peşinde de koşmadım, beslenme şeklim çok da fazla değişmedi. Ama yaşla ilgili değişti, daha dikkatli olmaya başladım.
Programdan sonra uğradığınız sokak yemekçileri var mı?
– Vallahi eskiden, dergi zamanı vardı. Özellikle birkaç senedir geç saatte evime dönüyorum, evde de “Bu saatten sonra yemesem iyi olur” diyorum.
Sahneden inip eve gitme gece biri buluyor, saat ikide de senin programın tekrarı var, onu açıp karnımızı doyuruyoruz.
Yani gece yemeği yerine sizin programınızdan bir porsiyon yiyorum.
Karikatürcüler bildiğim kadarıyla düzgün beslenmez, Leman döneminde nasıl besleniyordunuz?
– Orada beslenme genelde manevi oluyordu.
Benim tanıştığım dönemde dergi Beyoğlu’na taşınmıştı, Allah’tan birazcık olsun bir çeşitlilik vardı Beyoğlu’nda. Amma velakin saatlerimiz yemek saatiyle uygun düşmüyordu.
Doktorlar ,“21.00’den sonra bir şey yemeyin, tehlikelidir” der ya, bizim 21.00’den sonra yemek yemememiz halinde ölmemiz söz konusuydu. Genelde dışarıdan sipariş veriyorduk.
Bazen 48 saat bir şey yenmemiş olduğunu, ardından kişi başına düşen 15-20 lahmacunun bitirildiğini hatırlıyorum. Sabahları pudra şekerli Kürt böreği vardı, gece geç saatte bumbar yerdik. Bize pahalı gelmesine rağmen bazen Hacı Abdullah günlerimiz de oluyordu.
Maaşın alındığı zamanlardı bunlar ve ayın 5-6’sına kadar Hacı Abdullah’tan yiyebiliyorduk. Para bittikten sonra, kedi etinden lahmacuna doğru gidiyorduk.